Ana içeriğe atla

Sizi Sahipsiz Sananın Boynuna Tasma Takarız...

Biz de boş durmayalım, düşüncelerimizi yazalım istedim. Ama, nereden başlayacağıma karar veremedim. Yaşananlar şuan için değil daha öncelerinden yapılarak, bugünlere gelmesi engellenmesi gerek olaylardır. Soruşturmaya alınan o kadar çok isim var ki aklımda bile tutamadım. Fakat, geneline baktığımız zaman Fenerbahçe mş'li olduklarını görebiliyoruz. Bu yapılanları -neden şuan/bugün- diye kendi kendimize sormaktayız. Bu sorunun cevabı aslında çok basit. Karşılarında senelerdir katıldığı her branşta şampiyonluk yaşamış ve en azından şampiyonluk yarışı içerisinde olmuş bir takım var. Baktılar ki olmuyor, ne şekilde karalarız veya yıpratırız diye düşünmeye başladıkları sırada -bir sabah ansızın- baskınımızı yapalım ortalığı karıştıralım dediler.

Efendim, bu iddialar gerçek veya gerçek dışı... Fakat, bu yaşananlar sonucunda bizler daha fazla keletlenmiş durumda karşınıza çıkacağız. Kaldı ki -Aziz Yıldırım- gibi bir isim, bu soruşturmadan aklanarak çıkarsa -vay halinize- diyorum. Türk futbolunda ki yeri çok net bir şekilde bellidir. Aslına bakarsak, Türk futbolunu da en iyi şekilde yöneten bir başkandır. Evet, evet... Bu durum sizde sorun yaratıyor. Çünkü -neden bizim böyle iş yapan ve kulübü iyi yöneten bir başkanımız yok- demektesiniz. Seneler boyunca, doğuştan kusuru olan konuşmasıyla alaylar ettiniz. Ulan siz kimsiniz yaratanın yarattığı insanların kusurlarıyla alay etme yetkisini kendinizde buluyorsunuz. Siz kimsiniz! ALLAH'ın yarattığı kulun kusuruyla ilgili seviyesiz ifadeler kullanabiliyorsunuz. Siz kimsiniz birader!!! Siz 3/4 mensubu musun? Sen yaratanı inkar mı edersin. Be dürzü sen kendinde nasıl bir güç görüyorsunda -boş boş- konuşuyorsun.

Gelelim, ifadesi için emniyete çağırılanlara. Baktığımız zaman Aziz Yıldırım öncülüğünde Şekip Mosturoğlu, İlhan Ekşioğlu, Tamer Yelkovan (FB Muhasebe Müdür), Volkan Bahçekapılı (Emre B. kuzeni), Mecnun Odyakmaz, Emenike, Sezer Öztürk, Bülent Uygun, Ümit Karan, Serkan Çalık, Mehmet Yıldız, Olgun Peker (Giresunspor Eski Başkanı), Serdar Kulbilge, Koray Çelikay, Ali Kıratlı (Menajer), Levent Eriş (Adanaspor TD), Serdar Berkin (Adanaspor TD yardımcısı), Erman Ertaş (Altay Genel Müdürü), Ömer Ülkü (Giresunspor Başkanı), Abdurrahman Yakut (Diyarbakırspor Eski Başkanı), Mahmut Boz, Cemil Turan (FB Altyapı sorumlusu), Özden Tütüncü (Giresunspor Taraftarlar Derneği Başkanı), Hakan Karaahmet (Giresunspor Eski Genel Kaptanı), Cengiz Demirel (Gençlerbirliği Eski Yardımcı Antranör)... isimler uzayıp gidiyor aslında. Bu isimleri yazmamda ki neden bir bağlantı kurma isteğimden dolayıdır. Şimdi Altay'lı, Giresun'lu, Es-es'li, Adana'lı, Fener'li isimler var. Bunların nasıl bir bağlantısı olabilir? İşin içinden çıkılamıyor. Özellikle, Özden Tütüncü gibi taraftar grubu başkanı gibi bir ismi ne ve ne şekilde almışlar merak etmekteyim.

Asıl konumuz olan -bizi- ilgilendiren kısma gelelim. Aziz Yıldırım, Şekip Mosturoğlu, İlhan Ekşi ve Tamer Yelkovan gibi isimler soruşturma kapsamında göz altına alındı. Peki, sabahın 7'sinde başlayan bu olaylar sonucunda çıkıp bir yetkili neden -net- bir açıklama yapmadı. Sürekli görsel ve yazılı basında bir çok konu yazılıp/çizildi. Fakat, hiç biri aydınlatıcı değildi. Bizlerin merak ettiği, taraftarı olduğumuz takımın yöneticileri ve futbolcuları hangi suçlamayla göz altına alınmıştır. Bunları da bir kenara bırakıp, herkesin basitçe yaptığı gibi -senaryolar- uyduralım.

Uyduralım diyorum da sizler gibi uyduramıyorum. Yapamıyorum. Benim sizler gibi -yalan bilgi üretme/uydurma- yeteneğim çok eksik kalmış. Fakat, şöyle bir düşünürsek eğer olaylar ve söylenenler gerçekse; en ağır cezalar verilsin. Bu bizim takımımız için de geçerlidir. Herkes için aynı yasalar/kurallar uygulanacaksa amenna... Yalnız şurda es geçilen bir konu var. Bu yaşananlar daha önceden biliniyor ve yasanın çıkışından sonra hatta şampiyonluk sonrasında uygulamaya başlanıyorsa işte burada art niyet ararım.

Kaldı ki... daha önceleri açık ve net şekilde şike ve teşvik primi olayları yaşanmıştır. Bunun en net örneği, Galatasaray'ın Beşiktaş'ın elinden aldığı şampiyonluk vardır. Ankaragücü takımına en az 8 tane atması gereken Galatasaray çıkmış ve 8-0'lık bir galibiyet almıştır. Efendim, o karşılaşmada kaleci Zalad, Prekazi'ye bir frikik ve bir penaltı pozisyonunda hangi köşelere atacağını net bir şekilde göstermiştir. Bunu da daha sonralarında açık bir şekilde dile getirmiştir. Beşiktaş'ın da Malatyaspor ile oynadığı ve 1-0 kaybettiği karşılaşmada da zamanın Galatasaray yöneticisi Ergün Gürsoy, Malatyaspor takımına 100bin tl ve futbolculara Doğan marka otomobil hediye etmiştir. Bu yaşanılanlar bilinen ve hiç bir zaman dile getirilmeyen gerçekler. Ama, bunlar o zamanın yasaları itibariyle olabilir! denilecek türden olaylardı. Kimse bunlar hakkında sabahın 7'sinde düğmeye basıp araştırmasını yapmadı. Araştırma yapılmasına bile gerek yoktu, çünkü her şey ortadaydı.

Bunları yazıyoruz da -ne anlatıyorsun kardeşim- sesleri gelecek. Zaten kimsenin araştırmaya tenezzül bile etmediği bu iki olayı biz de fazla kurcalamayalım bir sabah gelip bizi de almasınlar. Ne almasınları ya... Alsınlar! Bizim küme düşmemize sevinecek olan sizler... Biz küme düşsek de düşmesek de sizlerin kabusu olmaya devam edeceğiz. Sürekli geceleri rüyanıza gireceğiz. Bizimle oynayacağınız karşılarşmalarda bir gün önce yine uykusuz kalacaksınız. Sizler, acaba bu sene Fenerbahçe kaç branşta şampiyonluk yaşayacak diye düşünmekten kendinizi alı koyamayacaksınız. Siz, Fenerbahçe acaba bu sezon hangi dalda bize kupa verir diye temennilerde bulunacaksınız. Siz kimsiniz de bizi yıpratacaksınız! İşgal kuvvetleri bizi yıkamamış, sizler mi bizi yıkacaksınız. Siz siz olun... biraz aklınız varsa SUSUN! Bizim bir alt lig de oynama ihtimaliz varsa, seve seve oynarız. Bizim cezamız neyse çekeriz. Ama, bunların hesabını kendi aramızda sorarız. Eğer, bir şey söylenecekse biz söyleriz.

Her şampiyonluğumuz sonrasında sürekli "şaibe-şike" diye ortalıklarda çıkıp konuşma kuvvetini bulanlar. Bu suçmalardan aklandığımız taktirde daha kuvvetli bir şekilde geri döneceğimizin farkına varsınlar. İş oralara geldiği zaman biliyorlar ki #sikesike yine şampiyonluklar yaşayacağız. Biz sizlerin kuyruk acınızı anlıyoruz. Fakat, bu kuyruk acınız hiç bir zaman dinmeyecek. Biz sizleri yataklarınızda rahat uyutmayacağız. Bizler şampiyonluk sevinçleri yaşarken sizler -havlamaya- devam edeceksiniz.

Yazımı, yazının da başlığını oluşturacak olan: "Sizi Sahipsiz Sananın Boynuna Tasma Takarız" diyerek sonlandırmak istiyorum.

Foto için KFY'ye teşekkürler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fenerbahçe Yeni Sezon Formaları / 2012-2013

2012/2013 Fenerbahçe Formaları  2012/2013 Efsane Çubuklu Forma   2012/2013 Arma Forma 2012/2013 Gölge Kanarya Forma

Arsenal İç Saha Forması / 2012-2013

 

Futbol Ve Siyaset İlişkisi

Siyaset ve spor ilişkisini farklı açılardan incelemek mümkün. Bunları kategoriler halinde incelemek bir hayli uzun yazılar ve vakit harcamamıza neden olabilir. Biz, siyaset - futbol ilişkisini 3 gerçek örnekle açıklayalım; Aslında herkesin çok yakından bildiği bir konu. Siyaset ve spor denildiği zaman akla İtalya'nın gelmesi çok doğal bir durum gibi gözükmekte. Her siyaset liderinin futbolla yakından ilgilenip bu anlamda büyük bir kitleye hitap etme çabası uzun senelerdir görülmüş, en kolay politika araçlarından biri olmuştur. Bunun en güzel örneğini; 1986'da AC Milan başkanlığına gelen medya patronu Silvio Berlusconi'yi gösterebiliriz. 1979'dan Berlusconi döneminin bir kısmını içeren sürekli rüşvet skandallarıyla çalkalanan AC Milan'ın bir Avrupa devi haline gelmesi ve bunun sonucunda Berlusconi'nin İtalya Başbakanlığı'na uzanan süreç en güzel örneklerden biridir. Berlusconi, AC Milan'ı ne kadar yükseğe taşıdıysa kendisi de siyasette o kadar mesaf