Ana içeriğe atla

Euro 2012 Play-Off Eşleşmesi / Rakip Hırvatistan

Euro 2012 grup eleme maçları bitti. İyi/kötü bir şekilde play-off maçları oynamaya hak kazandık. Eleme maçlarında ortaya koyduğumuz futbolla bir şeyler yapabilir miyiz? Belki. Fakat, milli takımımız bu değil. En azından bu olmamalıydı. Bir takım sürekli eleştiriliyorsa, bundan bir neden vardır. İyi olduğu zaman iyi olduğunu söylemek kadar kötü olduğu zaman kötü olduğunu söylemek çok doğal. Yalnız, bizim biraz "kötüyü" söyleme anlayışımız farklı. Bu anlayış daha çok "yerden yere vurma" şeklinde olabiliyor.

Şimdi önümüzde şampiyonaya gitmek için sadece iki maç kaldı. Rakibimiz; Hırvatistan. Euro 2008'de penaltılarla elediğimiz Hırvatistan. Hırvatistan karşısında şansımız var mı? %50. Her iki tarafında bana göre eşit şansları var. Hırvatistan Milli Takımı'nın en büyük artısı da ikinci maçı kendi sahasında oynayacak olması. Bunun dışında çok büyük bir artı yönleri yok. Fakat, onlar bize göre daha iyi bir eleme grup performansı gösterdi. Bu durum onlar adına artı bir motivasyon sağlayacaktır. Bir de Euro 2008'in rövanşını almak isteyecekler. Bence rövanşı almak istemeyecekler. Sadece, tek düşünceleri Euro 2012'ye katılmak olacak. Eğer, rövanşı almak için oynayacaklarsa o zaman bizim için çok büyük bir avantaj olur.

Sonuç olarak, ilk başta bahsettiğim konu olan "yerden yere vurma" konusunu geride bırakarak önümüze bakmamız gerekiyor. Telafisi olmayan iki maç oynayacağız. İlk maçı evimizde oynamamız aslında biraz dezavantaj yaratıyor. Eşleşmenin ilk maçını deplasmanda oynuyor olsaydık, çok daha avantajlı olacaktı. Bunlar birer bahane olmamalı. Biz çıkacağız ve özlediğimiz milli takımı sahada izleyeceğiz. Ne Hiddink'e, ne Oğuz Çetin'e, ne de başka bir teknik heyet ekibine güvenim yok. Benim güvenim, "ay-yıldızlı" formayı giyen oyunculara. Onlar, kötü geçen eleme grubu maçlarını bir kenara koyup şampiyonaya katılmayı hak kazanacaklar.

İlk maçlar; 11-12 Kasım
Rövanşlar: 15 Kasım

Diğer eşleşmeler; 
Çek Cumhuriyeti - Karadağ
Bosna-Hersek - Portekiz
Estonya - İrlanda

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fenerbahçe Yeni Sezon Formaları / 2012-2013

2012/2013 Fenerbahçe Formaları  2012/2013 Efsane Çubuklu Forma   2012/2013 Arma Forma 2012/2013 Gölge Kanarya Forma

Arsenal İç Saha Forması / 2012-2013

 

Futbol Ve Siyaset İlişkisi

Siyaset ve spor ilişkisini farklı açılardan incelemek mümkün. Bunları kategoriler halinde incelemek bir hayli uzun yazılar ve vakit harcamamıza neden olabilir. Biz, siyaset - futbol ilişkisini 3 gerçek örnekle açıklayalım; Aslında herkesin çok yakından bildiği bir konu. Siyaset ve spor denildiği zaman akla İtalya'nın gelmesi çok doğal bir durum gibi gözükmekte. Her siyaset liderinin futbolla yakından ilgilenip bu anlamda büyük bir kitleye hitap etme çabası uzun senelerdir görülmüş, en kolay politika araçlarından biri olmuştur. Bunun en güzel örneğini; 1986'da AC Milan başkanlığına gelen medya patronu Silvio Berlusconi'yi gösterebiliriz. 1979'dan Berlusconi döneminin bir kısmını içeren sürekli rüşvet skandallarıyla çalkalanan AC Milan'ın bir Avrupa devi haline gelmesi ve bunun sonucunda Berlusconi'nin İtalya Başbakanlığı'na uzanan süreç en güzel örneklerden biridir. Berlusconi, AC Milan'ı ne kadar yükseğe taşıdıysa kendisi de siyasette o kadar mesaf