Ana içeriğe atla

Yönetimin Transfer Politikası


Yazıp yazıp sildiğim cümlelerle başlamak istediğim yazıyı bitirmiş olmam gerekirdi. Fakat, kalp kırılmasın orta yol bulalım isteğim sürekli yazdıklarımı silmem gerektiğini hissettirdi. Süreç, süreç, süreç ... uzayıp giden ve kendini tekrarlayan dönemler. Bunun ile ilgisi yok. 40-45 veya +/- gündür ne fark eder bir futbolcunun peşinde koşup; sonuca varamamak konusu açıklanabilir bir durum değil. Geçen sene Cardozo'ya yönelen Fenerbahçe yönetimi bu sefer "bak bu sefer bizi istiyor indirim kovalayalım" havasında eğlene dursun; seni bir adım öne itecek bir futbolcudan daha olmaya çok yakın.

Cardozo, bu takımı bir adım öne itebilir mi? Mevcut kadro düzenin içinde bulunan futbolculara şöyle göz ucuyla bakarsan; neler yapabileceğini net bir şekilde görebilirsin. Bunu görmüyorlar mı? Görmek mi istemiyorlar? Bilemiyorum. Sonuç olarak; Cardozo'ya "sen kenarda bekle" aşamasına kadar gelip Emenike'ye yönelmek tam bir transfer fiyaskosudur. Sürekli yöneticiler sosyal medya üzerinden bir şeyler söyleyip duruyor. İcraat var mı? Yok. Arada ufak pürüzler kaldı deniliyordu... Sonuç? Koca bir sıfır. Cardozo transferi tam gerçekleşme aşamasına gelirken; neden Emenike'ye yöneldiler?

Salzburg maçlarını mı bekliyorsunuz? Her zaman yaptığınız gibi. Bir şeyler kaybedildiği zaman mı kafanıza dank edecek? Elinde o kadar fazla ıskarta yabancı futbolcu sayısı varken; al-sat modelini neden uygulamıyorlar? Nedeni çok basit. 1 alacak isme 3 verirsen ve bu durumu ona alıştırırsan göndermek için vereceğin tazminatın altından da kalkamazsın. Bu duruma ben/biz getirmedik. Sağolsun yöneticiler bu duruma bağıra bağıra geldiler. Örnek verecek olursak; hangimiz Baroni'nin yerinde olsak gitmek ister ki?

Sürekli, "ben" diyen "benim dediklerim olacak" şeklinde yönetim şekli ile gelinen nokta ortada. Pozitif katkıları göz ardı etmek ihanet olsa da negatif durumları da dile getirmek gerek. Belki de Cardozo yerine daha fazla paralar verilip Emenike'yi alacaklar. Benim açımdan o veya bu değil konu. Konu... Yapılan kontrolsüz ve anlamsız transfer politikası. Eğer, bir futbolcunun peşinden 1 ay boyunca gidip imza aşamasında alternatif isme yöneliyorsan; bu transfer hatasıdır. Bunu çok güzel şekilde yapıyorlar.

Bakalım önümüzdeki günler neler gösterecek. Yönetim bakalım nelere imza atabilecek. Her zaman hayırlısını dilediğim Fenerbahçe için yine hayırlısını diliyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fenerbahçe Yeni Sezon Formaları / 2012-2013

2012/2013 Fenerbahçe Formaları  2012/2013 Efsane Çubuklu Forma   2012/2013 Arma Forma 2012/2013 Gölge Kanarya Forma

Arsenal İç Saha Forması / 2012-2013

 

Futbol Ve Siyaset İlişkisi

Siyaset ve spor ilişkisini farklı açılardan incelemek mümkün. Bunları kategoriler halinde incelemek bir hayli uzun yazılar ve vakit harcamamıza neden olabilir. Biz, siyaset - futbol ilişkisini 3 gerçek örnekle açıklayalım; Aslında herkesin çok yakından bildiği bir konu. Siyaset ve spor denildiği zaman akla İtalya'nın gelmesi çok doğal bir durum gibi gözükmekte. Her siyaset liderinin futbolla yakından ilgilenip bu anlamda büyük bir kitleye hitap etme çabası uzun senelerdir görülmüş, en kolay politika araçlarından biri olmuştur. Bunun en güzel örneğini; 1986'da AC Milan başkanlığına gelen medya patronu Silvio Berlusconi'yi gösterebiliriz. 1979'dan Berlusconi döneminin bir kısmını içeren sürekli rüşvet skandallarıyla çalkalanan AC Milan'ın bir Avrupa devi haline gelmesi ve bunun sonucunda Berlusconi'nin İtalya Başbakanlığı'na uzanan süreç en güzel örneklerden biridir. Berlusconi, AC Milan'ı ne kadar yükseğe taşıdıysa kendisi de siyasette o kadar mesaf