Ana içeriğe atla

6. Hafta | Gençlerbirliği - Fenerbahçe | 0-1

Üst üste alınan galibiyetler sonrasında taraftar olarak sevinmemek elde değil. Yavaş yavaş rayına oturan kadro ve oyun anlayışıyla birlikte zorlu bir Ankara deplasmanından da galibiyetle dönebilmek sevindirici. Skor olarak tatmin edici olmasa da en azından ortaya konulan futbolun yansıması olarak alınan galibiyet önemliydi. Çok fazla gereksiz kaleye atılan şutlar ve bunların isabetsiz oluşu bir tarafa ileride yaratıcılık konusunda başarısız olduğumuz bi karşılaşmayı geride bıraktık. Fakat, takım olarak hücumsal ve defansif anlamda her geçen karşılaşma daha da iyi duruma geldiğimizi düşünüyorum.

Caner'in ve Kuyt'ın oyun içindeki performansları yine göz doldurdu. Caner'deki performans arttışı devam ettiği sürece Ersun Yanal'ın kadro tercihinde ilk sırada yer alabileceğinden şüphem yok. Kuyt geçen sene kaldığı yerden devam ediyor. Sahada yapması gereken veya yapılması gereken ne varsa hepsini yerine getiriyor. Trabzonspor karşısında da bu iki futbolcuya çok fazla iş düşecek gibi gözüküyor. Ayrıca, hücum bölgesinde Gençlerbirliği'ne karşı ortaya koyduğu mücadeleyle Gökhan Gönül'ü de kutlamak lazım. Ceza alanına top sürmeler ve paslar bir tarafa hücum bölgesinde takımın en fazla pas yapan ismi olan Gönül'ün yavaş yavaş formunu yakaladığını görebiliyoruz.

Sonuç olarak; 3 puan 3 puandır mantığıyla yazıyı tamamlamak mümkün. İyi futbol veya çok iyi futbol değil beklenti... Mücadele eden ve yılmayan bir takım istiyorum. Sonuç ne olursa olsun; topun peşinde olan 11 adam. 90+5'de atılabilecek golü bile arayan bir takım. Gençlerbirliği karşısında gol ne kadar gecikse de geleceğinden şüphe duymamıştım. Beklediğim, özlediğim tablo da budur. Böyle oynayalım mutlaka oynarız diyebilmek... Trabzonspor maçında da bu çıkışı sürdürür ve liderliği sağlamlaştırmak umuduyla hoşça kalın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fenerbahçe Yeni Sezon Formaları / 2012-2013

2012/2013 Fenerbahçe Formaları  2012/2013 Efsane Çubuklu Forma   2012/2013 Arma Forma 2012/2013 Gölge Kanarya Forma

Arsenal İç Saha Forması / 2012-2013

 

Futbol Ve Siyaset İlişkisi

Siyaset ve spor ilişkisini farklı açılardan incelemek mümkün. Bunları kategoriler halinde incelemek bir hayli uzun yazılar ve vakit harcamamıza neden olabilir. Biz, siyaset - futbol ilişkisini 3 gerçek örnekle açıklayalım; Aslında herkesin çok yakından bildiği bir konu. Siyaset ve spor denildiği zaman akla İtalya'nın gelmesi çok doğal bir durum gibi gözükmekte. Her siyaset liderinin futbolla yakından ilgilenip bu anlamda büyük bir kitleye hitap etme çabası uzun senelerdir görülmüş, en kolay politika araçlarından biri olmuştur. Bunun en güzel örneğini; 1986'da AC Milan başkanlığına gelen medya patronu Silvio Berlusconi'yi gösterebiliriz. 1979'dan Berlusconi döneminin bir kısmını içeren sürekli rüşvet skandallarıyla çalkalanan AC Milan'ın bir Avrupa devi haline gelmesi ve bunun sonucunda Berlusconi'nin İtalya Başbakanlığı'na uzanan süreç en güzel örneklerden biridir. Berlusconi, AC Milan'ı ne kadar yükseğe taşıdıysa kendisi de siyasette o kadar mesaf